Evlilik sadece bir tören ya da imza değil; İki kalbin birlikte yola çıkma kararıdır, Bir hayatı, bir kültürü, bir geleceği birlikte örmektir.
Eskiden evlilikler daha çok ailelerin tanışmasıyla olurdu.
Çiftler çoğu zaman birbirini nikah masasında ilk kez görürdü.
O zamanlar karakter, ahlak, din ve aile uyumu çok önemliydi.
Bugün ise bireysel tercihlerin ön planda olduğu,
Aşkın, mantığın ve maddiyatın farklı dengelerde karıştığı bir dünyadayız.
Bazen sadece dış görünüşe ya da maddi güce bakılıyor;
Oysa gerçek uyum, ruhların buluşmasıyla mümkün.
Aşk, evliliğin en güzel tohumu ama tek başına yeterli değil.
Mantık ve maddiyatla dengelenmeli ki kök salabilsin.
Ve aile uyumu unutulmamalı, çünkü evlilik sadece iki kişi değil, iki ailenin birleşimidir.
Eskiden evlilikler sade, mütevazıydı.
Düğünler, balayı gösterişten uzaktı.
İki kişi birlikte omuz omuza verip hayat inşa ederdi.
Bugün ise lüks ve tüketim evliliklerin önüne geçiyor.
Çiftler borç yüküyle başlıyor yuvaya,
Bu da zamanla ilişkiyi zorluyor.
Oysa evlilik;
En pahalı balayı ya da en büyük düğün değil,
Yanındaki insana “İyi ki varsın” diyebilmektir.
Gerçek zenginlik, yürek zenginliğidir.
Uzun ömürlü evlilikler, sevgi, saygı ve anlayışla yaşanır.
Ve her şeyden önce, denge ile.
Bu yazıyı kaleme alırken içimden geçen;
Bir çiftin mutluluğuna, bir yuvanın huzuruna küçük de olsa dokunabilmek.
Eğer bir kişi bile bu sözlerle yolunu aydınlatırsa, bu yazı amacına ulaşmıştır.
Sevgiyle, saygıyla ve eşitlikle kalın.
Raziye Gökbudak