Her yıl Haziran ayının üçüncü pazar günü, Babalar Günü olarak kutlanır. Ama biliyoruz ki; baba olmak sadece bir güne sığdırılacak bir kavram değildir. O, ömürlük bir varoluş, hayatın sessiz ama en güçlü destekçisi, en sağlam limanıdır.

Öncelikle, şükür ki hayatta olan canım babamın, ahirete intikal etmiş tüm babaların ve gerçek baba figürünü yüreğinde taşıyan; küçücük dünyasında devleşen tüm fedakâr babaların Babalar Günü’nü en derin sevgimle kutluyorum. Onlara sağlık, huzur ve evlatlarının gözlerinde parlayan gurur dolu bir yaşam diliyorum.
Varlıklarıyla güven veren, yokluklarında bile iz bırakan tüm babalara selam olsun…


---

Baba Nedir?

Psikolojinin bize söylediği gibi: “Bir çocuğun güvenle bağlanabilmesi için sadece bakım veren değil, aynı zamanda duygusal bir limana da ihtiyacı vardır.”
İşte baba, tam da o limandır. Daha doğmadan sesini tanıdığımız, doğduğumuzda kucağında huzur bulduğumuz sessiz bir kahramandır. Annenin sıcaklığı kadar, babanın varlığı da çocuğun kişilik inşasında vazgeçilmezdir.

Bir kız evlat için baba, dünyadaki ilk ve en özel erkek figürüdür. Freud’un tanımladığı Oidipal Dönem’e göre, kız çocuk için baba hem hayranlık duyulan hem de ileride seçeceği eş için bir şablon hâline gelir. Eğer bu bağ zayıfsa, o kız evlat ileride baba sevgisinin boşluğunu yanlış ilişkilerde arayabilir. Çünkü hiçbir erkek, gerçek bir babanın verdiği koşulsuz sevgiyi sunamaz.

Bir erkek evlat içinse baba, ilk aynadır. Onun yürüyüşünü, konuşmasını, hatta susuşunu örnek alır. Sosyolojik olarak da baba figürü, erkek çocuğun kimliğini ve rol modelini şekillendirir. Baba nasılsa, oğul da bir gün babalığını o şekilde inşa eder.

Felsefe ne der biliyor musunuz?
“İnsan, ancak başka bir insanın gözlerinde kendini tanır.” (Hegel)
Bir çocuğun, babasının gözlerinde gördüğü sevgi ve onay, onun benlik değerini temellendirir. Baba sadece evin direği değil, evladının iç dünyasındaki pusuladır.


---

Baba Varsa, Hayat Sağlamdır

Bir baba varsa; çocuk kendine güvenir, evde denge olur, hayata karşı sırtını yaslayacak bir dağ vardır.
Ama baba yoksa… Ne yaparsak yapalım, hep bir tarafımız eksik kalır.

Baba sevgisi öylesine derin bir şeydir ki; onu yaşamış bir evlat, hayata bir adım önde başlar.
Babaya olan ilgiyi sadece bir güne sığdırmak, ona yapılacak en büyük haksızlıktır.

Bir kız evlat için baba, dünyanın en güçlü adamıdır. Bu yüzden büyüyüp hayatına birini alırken, babası gibi olmasını ister.
Bir erkek evlat için baba, yolun haritasıdır. Davranışlarında, sevgisinde, hatta sessizliğinde bile babasının izleri vardır.


---

Bugün Babalar Günü…

Ama unutmayalım:
Babalar sadece bu günde değil, her gün sevgiye ve saygıya layıktır.
Varlığında kıymetini bilelim.
Yokluğundaysa, geride bıraktığı sevgiyle hayata tutunalım.
Çünkü bir baba gider, ama izi kalır.
Bir baba susar, ama sesi evladının içinde ömür boyu yankılanır.


---

Bu yazı, sadece bir Babalar Günü kutlaması değil…
Bir kız evladın, bir insanın, bir ruhun babasına dair içsel bir dokunuşudur.
“Baba, hayatın direğidir.”
Okuyun, hissedin, babanıza sarılın.


---

Sonsöz:
Babamıza, babalarımıza henüz hayattayken sıkı sıkı sarılalım.
Ona ne kadar sevdiğimizi, onun bizim için ne kadar değerli olduğunu mutlaka söyleyelim.
Çünkü sevgi, kelimelere sığmaz belki, ama ifade edildiğinde yürekleri ısıtır.

Sevgi, saygı ve ışıkla...
Raziye Gökbudak