Ulusal bayramlar bir ülkenin bağımsızlığının simgesi; birlik ve bütünlüğünün göstergesidir. Ulusal bayramlar tatil değil, hele hele eğlence hiç değildir!


Bayramlarımızı eğlence gibi gören çok siyasetçi ve yönetici gördük geçmişte. Terör belası da sürekli devam ettiği için şehit haberleri de hiç eksik olmadı gündemimizde. Sözüm ona işgüzar yöneticiler böylesi dönemlere denk gelen bayram kutlama törenlerinin içeriğine hep müdahale ederek, ağırlaştırmaya çalıştılar. “Eğlence içerikli kutlama programlarına izin verilmemiştir.” Denilerek program içeriklerinin değiştirilmesi istendi çoğunlukla.

Çünkü ülkemizin bağımsızlığının kutlandığını düşünmeyi akıllarına bile getirmeyen yöneticiler, Atatürk’ün büyük Türk milletine ne kadar büyük bir bayram armağan ettiğini asla anlamadılar, bu kafayla da anlayamayacaktır.

Bir asra yakın süredir stadyumlarda geniş halk kitleleriyle, öğrencilerimizin coşkusu ve alın teriyle, öğretmenlerimizin katkısıyla hazırlanan ulusal bayramların kutlamaları ne yazık ki 13 yıldan bu yana Fethullahçı yapılanma desteğiyle AKP iktidarı tarafından okul bahçelerine ve şehir kaldırımlarına taşındı.

Büyük coşkulu kutlamalar yerini küçük, sığ ve hazırlıksız dar kapsamlı kutlamalara bıraktı. Gününde kutlanması gereken bayramlarımız, haftanın farklı bir gününde, “belirli gün ve haftalar” mantığında kutlanmaya başlandı.

106 yıl önce Mustafa Kemal'in birkaç arkadaşıyla Samsun'a çıkarak başlattığı kıvılcım, kurtuluş ve kuruluş süreci ile beraber Cumhuriyetle taçlandı. Büyük Türk milletinin gururu oldu. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Türk gençliği ulusal bayramlarımızı büyük coşkuyla kutladı, okullarımız ve öğretmenlerimiz de büyük emekle bu gösterileri hazırladılar.

Halktan kopuk, vatandaşların ayakta durarak, birbirinin arkasından parmak uçlarına esneyerek izlemek zorunda kaldığı bir ulusal bayram gösterisi!

Bayram kutlamalarının ivedilikle stadyumlara yeniden taşınması, okullarımızın ve öğrencilerimizin de emekle ve coşkuyla bayram gösterilerini hazırlaması gerekmektedir. O dönemde bayram kutlamalarını stadyumlardan kaldıran iktidarın ve Fethullahçı yapılanmanın “projelerini” de asla unutmadık.

Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik Spor Bayramı gösterileri stadyumlardan alınırken yerini FETÖ'nün Türkçe olimpiyatları kutlamaları almıştı. Zamanında Türkçe olimpiyatlarında boy göstermek, kendini öne çıkarmak için birbiriyle yarışan siyasiler bir anda aklandı ve hepsi FETÖ düşmanı oldu. FETÖ elebaşı bilmem ne Hocaefendi(!) için şiirler yazan, övgüler düzen siyasiler ve ödüller veren sendika başkanları şimdi nerede?

Eğitim-iş yıllar önce söylemişti. Tarikat ve cemaatlerle devlet yönetilmez. Bilimle hukukla eğitimle yönetilir demişti. Başöğretmenimiz Atatürk'ün ilkelerini yaşatmaya cumhuriyetimizi savunmaya devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun!

Namık Kemal AYDOĞAN
Sendikacı, Öğretmen