Tarih boyunca yoksulluğa, işsizliğe, şiddetin her türlüsüne karşı savaşarak tüm kaybettiklerini kazanca dönüştürmeye çalışan, bunun için çabalayan, emek harcayan, kendilerine çizilen sınırların ötesinde bir karşı duruş sergileyen kadınlarımız, maalesef hala şiddetin, tacizin, cinsel sömürünün hedefi olmakta, fuhuşa sürüklenmekte, alınıp satılmakta, töre cinayetlerine, namus meselesine kurban gitmektedir. Ne yazık ki, dünyada her üç kadından biri her gün şiddete maruz kalmakta, ve yine üzülerek söylemek gerekir ki insan haklarının en çok ihlali kadınlar üzerinde olmaktadır. Kadınlarımızın hak ettikleri yerlere gelmesi ancak yasal olarak güçlenmelerine bağlıdır. Onlara sağlanacak hukuksal dayanak, kadınlarımızın geleceğinin teminatı olacaktır. 

Kadınlarımız, yüzyıllardır devam eden ekonomik, siyasal ve sosyal varoluş mücadelelerinde güçlü adımlarla, umut ve güven dolu bir geleceğe doğru, Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde ilerlemeye devam etmektedir. Geçmişimizin yaratıcıları ve geleceğimize yön veren kadınlarımızın, hiç kimseye boyun eğmeden yaşaması, hakkettikleri değeri görmesi en büyük temennimizdir. Bu inançla tüm kadınlarımızın, “8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” nü kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım