UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Pamukkale’nin yerin altındaki benzeri olarak bilinilen Kaklık Mağarası, GEKA’nın desteğiyle alternatif turizmde yeni bir cazibe noktası oldu. Yerli ve yabancı pek çok turistin gözdesi haline gelen mağara, bayram tatilinde 6 bin ziyaretçiyi ağırladı.

Denizli’nin Honaz ilçesinde yerin altındaki Pamukkale olarak adlandırılan Kaklık Mağarası’na Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) tarafından verilen proje desteğiyle mağara alternatif bir turizm açısından cazip hale getirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda faaliyetlerini yürüten GEKA, 2020 yılı Alternatif Turizm Mali Destek Programı kapsamında Honaz Belediyesi’ne Kaklık Mağarası’nın alt yapı ve üst yapı olanaklarının iyileştirilmesi için proje desteği verdi.

Honaz’da Alternatif Turizm Alanlarının Katma Değerinin ve Potansiyelinin Canlandırılması projesine verilen destekle travertenleri, termal su havuzları, büyülü atmosferiyle yerin altındaki Pamukkale olarak adlandırılan Kaklık Mağarası’nın altyapı ve üstyapı olanakları iyileştirilerek ziyaretçi sayısı yüzde 10 artırıldı. Proje kapsamında, Kaklık Mağarası’nın altyapı olanakları iyileştirilerek çevre düzenlemeleri yapıldı. Ortak kullanım alanlarının iyileştirildiği, çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmalarının yapıldığı projede özellikle Kaklık mağarası çevresinde havuz, kafeterya, çocuk oyun alanı, yöresel ürün standı gibi hizmetlerle aktivite çeşitliliği artırıldı. Yerel yaşam, yöresel ve kültürel öğelerin turizme entegre edilmesiyle alternatif turizm destinasyonu olan mağara ziyaretçiler için tercih noktası oldu.

Ziyaretçi sayısının her geçen gün arttığı Kaklık Mağarası, kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Honaz ilçesine bağlı adını aldığı Kaklık Mahallesi’nde bulunuyor. Sarkıtları ve dikitleriyle süslü mağara UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Pamukkale’de bulunan travertenlere benzer, traverten basamaklarıyla benzersiz güzelliğe sahip. ‘Küçük Pamukkale’ veya ‘Mağara Pamukkale’ olarak da adlandırılan mağara içerisinde bulunan bol miktarda ki termal su, berrak, renksiz ve kükürt kokusu ile ziyaretçilerinin dikkatini çekiyor. Ziyaretçilerin üzerinde yürüme imkanı bulduğu berrak ve kükürt kokulu suyun bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği rivayet ediliyor. Kaklık Mağarasının sürekli damlayan duvarlarında, sık bir yosun ve küçük yapraklı sarmaşık türü bitkiler ayrı bir görsel güzellik katıyor. Aydınlanmaya bağlı olarak gün içinde yeşilin değişik tonlarını alan bu bitkiler, ziyaretçilere seyir zevki veriyor. 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde ise Kaklık mağarasını yerli ve yabancı 6 bin ziyaretçi uğradı.

“Girdiğim anda da böyle bir yer beklemiyordum”

Denizli’de bulunan bu mağarayı ilk kez geldiği söyleyen Erol Akarsu, “İzmir’den geliyorum. Gelirken tereddütteydim. Yani böyle bir yer beklemiyordum. İnternetten de araştırdım, böyle bir yer olduğunu duyuyorduk. Ama canlı olarak gördüğümde çok harika bir yer. Herkesin gelip görmesini tavsiye ederim. Çok yoğunluk var. Olağanüstü bir yer. Dağın eteğinde değil de düz bir arazide olması çok güzel. Girdiğim anda da böyle bir yer beklemiyordum. Olağanüstü bir yer. İlk defa giriyorum, herkese tavsiye ederim” dedi.

Mağara içi ile dışarısı arasındaki sıcaklık farkına dikkat çeken ve mağaraya girdiğinde ise ferahlık hissettiğini belirten Veysel Şimşek ise, “İzmir’den geliyorum. Denizli’ye devamlı geliyorum. Bugün de Kaklık Mağarası’na geldik. Bugüne nasip oldu gelmek. Herkese tavsiye ederim. İlk kez geliyorum. Denizli’yi de çok iyi biliyorum yazları çok sıcak oluyor. Kaklık Mağarası’na herkesin gelmesine tavsiye ederim. İçeriye girdiğimizde bir ferahlık var. Gönül hoşluğuyla herkesin gelmesine bekliyorum. Dışarının sıcaklığıyla mağaranın arasında sıcaklık farkı var. Her şey güzel, herkesin gelmesini tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.