Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) resmi tanımına göre, "psikolog" unvanı, psikoloji lisans eğitimini başarıyla tamamlayan bireylere verilen mesleki bir unvandır. Psikoloji bölümleri, ülkemizde YÖK onayıyla açılmış; bilimsel, kuramsal ve uygulamalı altyapısı güçlü olan akademik programlardır. Bu programlar, bireylerin davranışsal, bilişsel, duygusal ve sosyal işleyişlerini bilimsel temelde anlamayı, analiz etmeyi ve uygulamayı hedefler.
Psikoloji lisans eğitimi, yalnızca bir akademik formasyon değil; aynı zamanda etik sorumluluklar, mesleki yeterlilikler ve toplumsal faydayı gözeten uygulama becerileri kazandıran bir meslek eğitimidir. Bu bağlamda, psikolog unvanı yalnızca bir yükseköğrenim mezuniyetini değil, aynı zamanda bireyin uzmanlık alanındaki sorumluluğunu ve toplum sağlığına yönelik katkı potansiyelini de ifade eder.
Bu yetkinlik, yalnızca bir alt disipline indirgenemeyecek kadar kapsamlı ve çeşitlidir. Psikologlar, klinik psikolojiye ek olarak; gelişimsel, nöropsikolojik, örgütsel, adli, spor, sağlık ve eğitim gibi çok çeşitli alanlarda uzmanlaşarak bireylerin ve toplumun ruh sağlığına doğrudan katkı sağlarlar.
29 Mart 2025 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Sağlık Meslek Mensuplarının Serbest Meslek İcrası Hakkında Yönetmelik" (1219 sayılı Kanun ek 13. madde), psikologların mesleki hakları açısından ciddi kaygılara neden olmuştur.
Bu yönetmelikle, yalnızca klinik psikologlara mesleklerini bağımsız olarak icra etme hakkı tanınırken, psikoloji lisans mezunu psikologların tümü bu kapsam dışında bırakılmış; özel sektörde serbest meslek uygulaması yapmaları fiilen engellenmiştir. Bu durum, psikoloji biliminin çok disiplinli yapısına ve psikologların eğitimleri boyunca kazandıkları geniş yetkinlik alanlarına aykırıdır.
Bu düzenlemenin;
-
Psikoloji biliminin çok boyutlu ve bütüncül yapısını göz ardı ettiği,
-
Psikologların mesleki haklarını ve çalışma alanlarını daralttığı,
-
Halkın psikolojik hizmetlere erişimini kısıtladığı,
-
Psikologların serbest meslek uygulamaları yoluyla sağladığı toplumsal faydayı zedelediği,
açıkça ortadadır.
Bizler, psikoloji lisans mezunları ve alanın uzmanları olarak; mesleki haklarımızın ve toplum sağlığının korunması için bu yönetmeliğin gözden geçirilmesini ve psikologların serbest meslek icrasına ilişkin haklarının yeniden tanımlanmasını talep ediyoruz.
Psikoloji bilimi, bireysel ve toplumsal düzeyde ruh sağlığının geliştirilmesinde kritik bir role sahiptir. Psikologların mesleki yetkinliklerini kısıtlayan, halkın psikolojik destek alma hakkını engelleyen ve mesleğin multidisipliner doğasını göz ardı eden bu tür düzenlemeler, uzun vadede toplum sağlığını olumsuz etkileyecektir.
Yetkili kurumları, bilimsel ilkelere ve kamu yararına uygun bir düzenleme yapmaya; psikologların mesleki haklarını ve toplumun ruh sağlığını koruyacak politikalar geliştirmeye davet ediyoruz.Dedi.