SAĞLIK

İşitme Engeli Tarihe Karışıyor

Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, işitme cihazından farklı olarak koklear implantın sesi doğrudan iç kulağa elektriksel uyarı olarak ilettiğini, bu sayede çocukların normal okullarda eğitim alabildiğini, yetişkinlerin ise sosyal yaşama yeniden dönebildiğini belirtti. Günümüz teknolojisi sayesinde işitme kaybının tarihe karışmak üzere olduğunu ifade etti.

22-28 Eylül Uluslararası İşitme Engelliler Haftası kapsamında önemli açıklamalarda bulunan Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fazıl Necdet Ardıç, işitme kaybının toplumda en ciddi sosyal problemlerden biri olduğunu vurguladı.

Prof. Dr. Ardıç, aktivist Helen Keller’in “Körlük insanları eşyalardan, sağırlık insanları diğer insanlardan ayırır” sözünü hatırlatarak, dünya genelinde yaklaşık 430 milyon insanın rehabilitasyon gerektirecek seviyede işitme sorunu yaşadığını, 2050 yılında ise bu sayının 700 milyona ulaşmasının beklendiğini söyledi.

İşitme Kaybının Belirtileri

Prof. Dr. Ardıç, işitme kaybının doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebileceğini belirterek şu belirtilere dikkat çekti:

Bebeklerde konuşma gecikmesi, anlamsız sesler çıkarma

Çocuklarda televizyon sesini çok açma

Erişkinlerde sosyal hayattan uzaklaşma, beklenmeyen sinirlilik

Konuşma yapısında bozulmalar

Doğuştan işitme kaybı olan çocuklarda erken teşhisin çok kritik olduğunu vurgulayan Ardıç, “Konuşmayı öğrendikten sonra işitme kaybı yaşayanlarda ise genetik, çevresel faktörler, hastalıklar veya yaşlılık rol oynayabilir” dedi.

Biyonik Kulak Teknolojisi

Prof. Dr. Ardıç, işitme cihazı ile biyonik kulak arasındaki farkı şöyle açıkladı:

“İşitme cihazı sesi yükselterek kulağa iletir. Ancak biyonik kulak (koklear implant) sesi aldıktan sonra elektrot aracılığıyla iç kulağa elektriksel uyarı gönderir. Bu uyarı beyinde işlenerek anlamlı sözcüklere dönüşür. Çocuklarda alışma süresi kısa olurken, yaşlılarda bu süreç bir yıla kadar uzayabilir. Bu nedenle hem ameliyat öncesi hem de sonrası işitme rehabilitasyonu çok önemlidir.”

1 Yaşından 85 Yaşına Kadar Umut

Bugüne kadar 300’ün üzerinde hastaya koklear implant uygulandığını belirten Prof. Dr. Ardıç, “En küçük hastamız 1 yaşında, en yaşlı hastamız ise 85 yaşındaydı. Cihaza uyum sağlayan çocuklar normal okullarda eğitim alabiliyor, erişkinler ise sosyal hayata geri dönerek yaşamlarına sağlıklı şekilde devam edebiliyor. Günümüz tıp teknolojisi sayesinde işitme engeli tarihe karışmak üzere” ifadelerini kullandı.

{ "vars": { "account": "G-7YJBF10L1T" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }