Memur ve memur emeklilerinin çilesi ve kabusu olmaya devam ediyor TÜİK.
Her ayın 3’ünde bir önceki ayın enflasyonu açıklanıyor. Bu enflasyon değeri TÜİK’in yaptığı araştırmalar sonucunda belirleniyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) oldukça başarılı araştırmalar yapan, bünyesinde kaliteli ve deneyimli istatistik uzmanları çalıştıran bir devlet kurumu. Çok farklı alanlarda ciddi araştırmalar yapan bu kurum, konu enflasyon olunca yaptığı araştırmaları çarpıtarak kamuoyuyla açıklıyor.
Maliye Bakanlığı, TÜİK raporları doğrultusunda maaş artışlarını hesapladığı için, gerçeklerden uzak, inandırıcı olmayan enflasyon değerleri cebimize girecek paranın çalındığı bir tiyatronun perdelerini oluşturuyor.
Yani TÜİK her ay eksik açıkladığı enflasyon değerleriyle çalışan ve emekli emekçilerin sofrasındaki yemeği gasp ediyor. Maaş zamlarının düşük olmasının baş sorumlusu olan TÜİK cebimizdeki parayı, çocuklarımızın harçlığını, arabamızın deposundaki yakıtı, soframızdaki yumurtayı, tabağımızdaki lokmayı çalıyor.
2025 Kasım ayı enflasyonu aylık %1,31 olarak açıklandı.
Birleşik Kamu-iş Konfederasyonu araştırma merkezi KAMU-AR araştırmasına göre yoksulluk sınırı son bir yılda 24.000 lira artarak 93.697 liraya yükselmiş durumda. Açlık sınırı da son bir yılda 7.762 lira artarak 30.327 liraya yükseldi. Yani açlık sınırı asgari ücretin 8.061 lira üzerine çıkmış durumda.
Bu sayısal değerler TÜİK’in bütün verilerini çürütüyor. Öyle ki, bir marketten aldığınız herhangi beş farklı ürünü 30 gün sonra aynı marketten çok daha pahalıya alıyorsunuz. Bunu en güzel akaryakıt alımında görebilirsiniz.
Aracınızın deposu için bugün aldığınız 25 litre benzini tam bir ay sonra yine 25 litre benzini litrede 6 lira zamlı alıyorsanız %1,31 enflasyon değeri gerçekleri yansıtmıyor demektir.
TÜİK’in gerçeklerden uzak bu raporları, eğitimcileri de doğrudan etkilemekte, okullardaki çalışma
ortamını bozmaktadır.
Yalan söyleme TÜİK, hakkımızı istedik.
Namık Kemal AYDOĞAN