Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Ayşen Kocabay 4 Ekim Medeni Kanunun Kabulünün 94. Yılına dair yaptığı basın açıklamasında;

Medeni Kanun, 17 Şubat 1926’da “Türk Medeni Kanunu” adıyla kabul edildi, 4 Ekim 1926’da yürürlüğe girdi. Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, 3 yıl gibi kısa bir sürede yürürlüğe giren bu yasa ile:

-Ailede kadın-erkek eşitliği

-Evlilikte resmi nikah zorunluluğu

-Tek eşle evlilik esası

-Kadınlara istedikleri mesleğe girebilme hakkı

-Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın-erkek eşitliği

-Kadınlara siyasal haklar (1930’da belediye seçimlerine katılma hakkı, 1933’te muhtarlık seçimlerine katılma hakkı, 1934’te milletvekili seçme ve seçilme hakkı) getirildi.

İsviçre Medeni Kanunu’ndan örnek alınarak 743 sayılı kanun olarak yürürlüğe giren Medeni Kanun, kadın mücadelesinin birikimleriyle üzerine konulan haklarla beraber genişletildi ve bu kapsamda 1 Ocak 2002 tarihinde Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle ortadan kaldırılmış oldu.

Medeni Kanun’a baktığımızda, kadınların eşit haklarla kendisini var edebileceği bir toplumsal yapıya işaret ettiğini görüyoruz. Cumhuriyetin ana perspektifi olan toplumsal gelişme için kadınlarla erkeklerin eşit olduğu bir düzen şarttı. Kamusal alanda kadınların ön planda yerini almasının ilk örnekleri, sadece kadınlar açısından değil, ülkenin demokratikleşmesi, özgürleşmesi ve adil bir gelecek inşası için de gerekliydi. Kurtuluş ve kuruluş mücadelesinde yer alan kadınlar, Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçası olmuştur. Eşitlikçi yasaların hızla hayata geçmesiyle birlikte, Cumhuriyet devrimleri içerisinde kadın devrimleri de ivme kazanmıştır.

Aradan geçen 94 yılın ardından, bu devrimlere sahip çıkmak, ilerletmek ve yaşadığımız toprakları önce kendimiz sonra da tüm toplum için eşit, adil, özgür bir biçimde şekillendirmek görevimizdir. Her gün emek emek biriktirdiğimiz kadın mücadelesi, deneyimleriyle, talepleriyle ve dayanışmasıyla, demokrasimizi ayakta tutacak olan önemli dayanaklardan bir tanesidir.

Hayatın her alanında üreten, yaşatan ve yarınımızı ayakta tutan kadınlar, bugünün Türkiye’sinde seslerini birleştirerek yükseltmeye devam ediyor. Sadece yaşadığı eşitsizliklere değil, toplumun tüm sorunlarına da çözüm üretmeye çalışıyor; Karadeniz’de doğanın talanına karşı yükselen Havva Ana’nın “Ben halkım, devlet benim” sesinde, emeklerinin, alın terlerinin peşine düşen Flormar işçisi kadınlarının mücadelesinde, Ankara’da OHAL koşullarında bile çocuk yaşta evliliklerin önünü açan tasarıyı geçirtmemek için Meclis’in kapısına dayanan kararlılıkta, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması tartışmalarıyla beraber tüm Türkiye’ye yayılan “Yaşamak İstiyoruz” çığlıklarında var olmaya devam ediyor.

Cumhuriyetin kazanımlarının ışığında haklarından da hayatlarından da vazgeçmeyen kadınların ellerinde, nice devrimler yükselecek! Bugüne kadar bu mücadeleye güç katmış ve ülkemizi hep ileri taşıyacak adımları atmış kadınları ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak; herkesi kadın erkek eşitliğini demokrasinin gereği olarak görmeye ve Medeni Kanunumuza sahip çıkmaya davet ediyoruz. ''dedi