Atatürkçü düşünce Derneği Başkanı Kadem ÖZBAY 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı;

Mustafa Kemal Atatürk’ün Devrimleri yolumuzu aydınlatıyor!



1 Kasım 1928’de TBMM kararıyla açılan Millet Mektepleri’nin amacı halkımıza Cumhuriyeti ve onunla birlikte yıllarca üzerinde çalışılmış harf devrimlerini öğretmek ve kazandırmaktı. Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk bu uğurda aldı eline kalemi ve halkımıza harfleri öğretti. Bu neticeyle 28 Kasım 1928’de TBMM kararı ile Mustafa Kemal’e Başöğretmen unvanı verilmesine karar verildi.  “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır” Mustafa Kemal Atatürk. 

Ülkemizin kurucusu Eğitime ve eğitmene verdiği değeri savaş alanında bile göstermekteydi.  15-21 Temmuz 1921’de iki savaşın arası olarak tabir edilen günlerde.. İtilaf kuvvetleri Ankara’nın Polatlı ilçesine kadar yaklaşmış TBMM’de meclisin daha doğuya, Sivas’a taşınması konuşulurken Mustafa Kemal’in önderliğinde Eğitim Bakanlığı Ankara’da Darül Muallimin Mektebi(Erkek Öğretmen Okulu)n’da Maarif(Eğitim) Kongresi toplandı.  Bir yandan kurtuluş mücadelesi verdiğimiz o günlerde; Savaşın yalnızca Emperyalizm ile olmadığı, ortaçağ gericiliğiyle de olduğunu, silahla değil kalemle de savaşın verildiğini bizlere gösterdi.  Cumhuriyetimizin öğretilmesi ve anlaşılması için Öğretmenlerimizin katkıları büyük ve sonsuzdur.. Fakat, bugün içinde bulunduğumuz bu ahvallar gösteriyor ki, ne öğretmenlerimiz ne Cumhuriyetimiz bahtiyar durumdadır.  Binbir zorlukla Üniversite okuyup, dişinden tırnağından biriktirerek okullarını bitiren Öğretmenlerimiz atanamamakta, bilgileri heba olmaktadır. Başarabilenler ise Ortaçağcı zihniyetle ve geçim sıkıntısı ile boğuşmaktan başka yol kat edememektedir. 



Oysa Öğretmenlerimizin, Ahlaklı, kültürlü, Cumhuriyetçi, Devrimci insanlar yetiştirmesi gerekmektedir. Fakat maalesef bundan çok uzaktayız. Cumhuriyetimize saldıranlar, öğretmenlerimize de saldırarak onların çalışma ve öğretme alanlarını kısıtlamaktadırlar. Fakat eğitime verilecek önem ve eğiticinin görevi aynı Kurtuluş Savaşımızın olduğu dönemlerde ki gibi olmalıdır. Düşman ve gericilik yalnızca silahla yenilemez! Onu eğitimle de mavhetmeliyiz.



Tüm bunların ışığında bizler ADD Gençliği olarak Cumhuriyetçi Öğretmenlerimizin yanındayız. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Öğretmenlerimiz!