SANAT VE SANATKAR

Sevgili çok değerli okuyucu,
Bazen içinizdeki sessizlik çok can sıkıcı oldu mu? Hani bazen olumsuzluklar üst üste geldiğinde bunun sorumlusunu karşınıza alıp “Yeter artık, rahat bırak!” diye bağırmak istediğiniz gerçekleri yüzüne haykırmak istediğiniz zamandan bahsediyorum. İşte o zamanlarda dünyayı ne kadar değiştirmek istersek isteyelim, susuyoruz -daha doğrusu-susturuluyoruz. İster dış etkenler olsun ister iç etkenler haykırmamıza, kendimizi ifade etmemize engel oluyor. Bu her insanda olur, en cesurlarında bile. Ve bu sessizlik çok can sıkıcı değil mi? En azından benim için bu şekilde…
Sanırım bu yüzden hayatımızda sanat var. Çünkü sanat -ne olursa olsun- söylemek istediklerimizin sessiz cümlelerini oluşturuyor. O sanat eseri bazen anlamsız gibi görünebilir ama o eseri yapan kişi, beslendiği duygularla, olaylarla onu öyle,kendi istediği şekliyle ortaya çıkarıyor. Birilerinin sanatçının düşüncelerini anlaması, sesini duyması, kelimelerini fark etmesinin umudu bu.İçinde saklı kalanların yoğunlaşarak, harmanlayarak ve düzenleyerek, bazen dağınık bir şekilde insanların sesini oluşturması -bazende oluşturmaz bu tamamen zevk ve karar meselesi-
sanattır. Çoğu zaman sanat eserleri insanlar tarafından farklı şekillerde yorumlanabilir. Gerçeği ise sadece sanatçı (ya da sanatkar adına ne derseniz bu size kalmış) bilir.
İşte bu yüzden kötüler, özellikle fantastik/dispotya hikayelerindeki kötü krallar sanatı ve sanatçıyı sevmezler. Hangi yüzyılda olursak olalım sanat bazı boş kafalı insanlar tarafından “değersiz” ve “işe yaramaz” olarak görülür. Günümüzde bile bazı insanlar “Boş işlerle uğraşıyorsun” diyerek sanatı ve sanatçıyı küçük görür, engellemeye çalışırlar. Düşünmesi bile çok sinir bozucu. Onlar hayatı renksiz gördükleri için diğerlerininde renksiz görmesini istiyorlar. Ama bilmeleri gereken şey; herkes hayatı renksiz görmek zorunda değil, herkes birbirinin aynısı olamaz. Üstelik herkes aynı renkte olmak zorunda da değil, farklı renklerimizin ve düşüncelerimizin olması bizi tuhaf ya da garip yapmaz veya dışlanmayı gerektirmez!Madem farklılıklar güzeldir, diyorsanız o zaman bunun arkasında durmak gerek.
Sanata engel olmaya çalışmalarının bir diğer sebebi; sanatın olayları yansıtmasıdır, bazen haksızlığa karşı farklı bir şekilde tepki
göstermesidir. Bu da insanların bilinçlenmesini sağladığı için sanat kötüler tarafından nefret edilir. Kötü adamlar hiçbir hikayede bilinçli ve zeki karakterleri istemez ve sevmezler. Çünkü kolayca parmağında oynatamazlar.
Ayrıca sanatını icra eden kişiler doğru olanı yapsalar bile birilerinin kötülüğü yüzünden haksızlığa uğrarlar. Onların tek suçu doğru olduklarına inandıkları şeyi yapmaları, doğruyu söylemeleri ve sanat eserlerini ortaya koymaları.Bazen bir resim,bir yazı,bir heykel,ya da bir şarkıyla…
Sanat ve sanatkar tarih boyunca engellenmeye çalışılsa da, bu konuda hiçbir zaman başarılı olamadılar.Kötüler ölümsüz değil.Bazen hikayelerde uzun süre bulunabilirler ama asla yenilmez değiller. Yendiklerini sandıklarında bile…
Biz yine birilerinin sesi olmaya devam edelim.

Hayalci Kız - Yazar: Gülsüm DORUK

{ "vars": { "account": "G-7YJBF10L1T" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }