TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşmeleri, İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün sert eleştirilerine sahne oldu. Öztürk, bakanlığın 2025 bütçesini “şeffaflıktan uzak, denetimsiz ve hukuk dışı uygulamalar için kaynak oluşturan bir yapı” olarak nitelendirdi.
“18,9 trilyonluk bütçeden yüzde 0,63 pay… İçişleri yok hükmünde”
İçişleri Bakanlığına ayrılan payın yetersizliğine dikkat çeken Öztürk:
> “Güvenlikten afete, yerel yönetimlerden özgürlüklere kadar geniş bir alanı yöneten bakanlığa yüzde 0,63 pay ayırmak akılla açıklanamaz. İçişleri adeta yok hükmünde.” dedi.
“Şehit yakınları ve gazilere ayrılan pay yüzde 0,11… Vefa dipnota sıkışmış”
İktidarın “vefa” söylemlerinin bütçede karşılığının olmadığını belirten Öztürk:
> “Sloganlarda büyütülen vefa, bütçede dipnota sıkıştırılmış durumda.”
“Artan hesap vermezlik, büyüyen kara delik”
Bakanlığın 119 milyar liralık bütçesinin yüzde 70’inin personel giderlerine ayrılmasını eleştiren Öztürk:
“Planlama yok, performans ölçümü yok. Bu artış güçlenme değil, kontrolsüz şişmedir.”
Mal ve hizmet alımlarındaki belirsizliğe de dikkat çekerek:
> “Güvenlik gerekçesi bir zırha dönüştürülüyor. Bütçe ise kara delik gibi her şeyi yutuyor.”
“Kayyum düzeni bu bütçeyle finanse ediliyor”
Öztürk, yerel yönetimler üzerindeki uygulamaların merkezî denetime dönüştüğünü vurguladı:
“Bakanlığın bütçesi, kayyum politikasının mali müşavir
“Orantısız güç performans sayılıyor, insan hakları kriteri yok”
Toplum güvenliği programının modern standartlardan uzak olduğunu söyleyen Öztürk:
“Operasyon sayısını başarı olarak gösteriyorsunuz. Orantısız güç kullanımını performans sanıyorsunuz.”
Polis intiharları uyarısı: “Teşkilat çöküyor”
Son 20 yılda binden fazla polisin intihar ettiğini belirten Öztürk:
> “Teşkilat alarm veriyor. Çalışma koşullarını iyileştirecek tek bir strateji bu bütçede yok.”
“Bu bütçe Türkiye’nin yarınlarını da gasp ediyor”
Öztürk sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Bu bütçe kayyum düzenini, orantısız güç kültürünü, şeffaf olmayan ihaleleri ve polis teşkilatındaki sessiz çöküşü finanse ediyor. ‘Evet’ demek hukuksuzluğa teslim olmaktır.”