Bazı insanlar bir cümleyle hayatınızı değiştirir. Bazıları ise sadece sınıfta bir sandalye doldurur.
Hayat uzun bir yolculuksa, öğretmenler o yolculukta tabelaları dikenlerdir. Doğru yöne sapmak da, yanlış bir sokakta kaybolmak da bazen sadece o tabelanın nasıl yerleştirildiğine bağlıdır. Bu yüzden iyi bir öğretmene denk gelmek bir şans değil, bir hayat meselesidir.
Ben bir öğretmenim. Aynı zamanda bir yazar. Ve her yazdığım satırda, her öğrettiğim derste, yıllar önce bana inanan o tek öğretmenin izi vardır. Belki de hepimiz, birinin bizde gördüğü potansiyelin izinden gidiyoruz.
İyi bir öğretmen; sadece müfredatı anlatan değil, öğrencisinin sesine kulak verendir. Kimin neye ihtiyacı olduğunu fark edebilendir. Kalabalığın içindeki sessiz çocuğun gözyaşını, arka sıradaki haylazın yorgun gülüşünü okuyabilendir.
Kimi çocuk bir kitabın kapağında kendini bulur, kimi bir bakışta. Kimi çocuk sadece “Sen yapabilirsin” cümlesini duymaya muhtaçtır. İşte iyi öğretmen, o cümleyi tam zamanında söyleyendir.
Her çocuğun kaderinde bir öğretmenin parmağı vardır. Bazen parmakla gösteren, bazen başını okşayan. Hangisi olduğumuz, sadece mesleğimizi nasıl yaptığımızla değil, insanlığı nasıl anladığımızla ilgilidir.
İyi bir öğretmene denk gelmek, bazen kendini sevmeye başlamaktır. Bazen dünyaya başka gözle bakmaktır. Bazen de kendi yolunu çizmeye cesaret etmektir. Çünkü iyi bir öğretmen, öğrencisine sadece bilgi değil, umut da verir.
Bugün bir öğrencinin gözünde parlayan ışık varsa, o ışığın arkasında mutlaka bir öğretmenin yüreği vardır.
Ve eğer bu satırları okuyorsanız… Belki siz de bir zamanlar iyi bir öğretmene denk gelmişsinizdir.
Eğitimci/Yazar: Nurdan Kıyar