Hepimizin hayatında içinden çıkmadığımız hatta çıkmayacak gibi olduğumuz süreçler yaşanmıştır. Bu süreç yaşanırken hiç bitmeyecek gibi gelir insana, ama tecrübeyle de sabittir ki bu süreçler geçicidir. Sihirli bir elin gelip bizi kurtarmasını çekip almasını bekleriz böyle zamanlar da. Mutlu edecek bir kişiye, bir olaya sığınmak isteriz. Yani en ufak mutluluk kırıntısını başka şeylerde ararız. Yanlış adreste aslında… İşte tam da o anda kendimizde olan gücü keşfetme zamanı gelmiştir. Çünkü yaşadığımız olumlu ya da olumsuz tüm olaylar bize bir tecrübe kazandırmak için gerçekleşiyor.Bu bilinçle hareket ettiğimizde kendi içimizdeki güçten yararlanmaya başlamak için bir adım atmış oluyoruz. İnsanoğlu dünyaya geldiği zamandan itibaren birçok sınava tabi tutulur, farkında olmadan içindeki güçle birlikte bu sınavları geçerek hayat tecrübesini deneyimlemiş olur. Yani aslında ne sihirli bir değneğe ne de bir başkasına ihtiyacı vardır.

Peki, gücümüzün farkına varmak için ne yapmalıyız?  Bu sorunun cevabı çok basit sadece ve sadece kendimizi sevmekten ve değer vermekten başlayabiliriz…

​Mesela; 

Kendinizi sever ve değer verirseniz, hangi zorlukla karşılaşırsanız karşılaşın hepsinin üstesinden içinizdeki güçle birlikte gelebilirsiniz. Tabi buna en başta kendinizin inanması gerekir. Bu ana kadar yaşadıklarınızdan dolayı içindeki gücün farkına varamamış olabilirsiniz. Hiç bir şey için geç kalmış sayılmayız değil mi?

O zaman bugünden itibaren kendini sevmekle ve inanmakla yeni bir başlangıç yapmaya ne dersiniz?  İnanın bunu başaranların sizden farklı bir özelliği yok, onlar sadece kendilerine inandı. Şimdi sıra neden sizde olmasın?

En uzun yolculuklar bile, tek bir adımla başlar.

Saygılarımla 

Tuğba USLU