Denizli İl Sağlık Müdürü ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Berna Öztürk, KOAH’ın (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tüm dünyada üçüncü ölüm nedeni olduğunu hatırlatarak, hastalığın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığı olduğunu vurguladı. Dr. Öztürk, KOAH ve akciğer kanserinin en önemli ortak risk faktörünün sigara olduğunu belirterek, erken tanı ve düzenli kontrollerin önemine dikkat çekti.
KOAH: Önlenebilir ve Tedavi Edilebilir Bir Hastalık
Dr. Öztürk, KOAH’ın nefes yollarında mikroplarla oluşmayan iltihaplanmaya bağlı geliştiğini ve nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal belirtilerle kendini gösterdiğini ifade etti. Hastalığın başlıca risk faktörleri arasında sigara içimi, pipo, puro, nargile, çevresel tütün dumanı, hava kirliliği, iç ve dış mekân fosil yakıt kullanımı, tozlu iş ortamları ve son yıllarda önem kazanan hareketsizlik yer alıyor.
KOAH ilerledikçe kişinin günlük yaşam aktivitelerinin kısıtlandığını belirten Öztürk:
“İlerleyen dönemde kişi yokuş çıkarken nefes almakta zorlanır, evden çıkmamayı tercih eder ve kışın hava kirliliği nedeniyle daha fazla şikâyet yaşar. KOAH, yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşüren ve maliyeti yüksek bir hastalıktır.” dedi.
KOAH Hastalarında Akciğer Kanseri Riski Yüksek
Yapılan araştırmalara göre KOAH hastalarında akciğer kanseri gelişme ihtimali yüksek. Dr. Öztürk, sigara içiminin hem KOAH’a hem de akciğer kanserine zemin hazırladığını belirtti:
“Sigara, solunum yollarında iltihaplanmayı tetikleyerek KOAH’a neden olurken, aynı zamanda akciğer hücrelerinde mutasyona yol açabilir. KOAH hastalarında 10 yıl içinde akciğer kanseri gelişme riski yüksektir. Erken tanı ve düzenli doktor kontrolleri, hem KOAH hem de akciğer kanseri açısından hayati öneme sahiptir.”
Erken Teşhis ve Önleyici Tedbirler Hayat Kurtarıyor
Dr. Öztürk, KOAH ve akciğer kanserinde erken tanının önemine dikkat çekerek şu önerilerde bulundu:
-
KOAH’lı kişilerin düşük doz bilgisayarlı tomografi (BT) taramalarından yararlanması,
-
Ev içi maruziyeti azaltmak ve dumansız hava sahası uygulamaları,
-
Aktif tütün kullanımını sonlandırmak,
-
Sigara bırakma danışma hattı Alo 171, sigara bırakma poliklinikleri veya mobil birimlerden destek almak.
Dr. Öztürk, sigaranın bırakılmasının ardından 10 yıl içinde akciğer kanseri riskinin yaklaşık %50 oranında azaldığını belirterek özellikle ailesinde akciğer kanseri öyküsü olanların sigaraya hiç başlamaması gerektiğini vurguladı.