Denizli’de, babası ile 5 yaşında futbol maçına gitmesinin ardından, futbola karşı bir aşkı başlayan Türkçe öğretmenliği mezunu Samet Önder, yaklaşık 2 yıldır çalışmalarını sürdürerek Fatih Terim’den Arthur Zico’ya kadar 52 önemli futbol insanın yer aldığı ve maçların perde arkasında yer alan taktiklerin bulunduğu “Güzel Oyun Futbol” isimli kitabını çıkardı.

Denizli, Pamukkale Üniversitesi Türkçe öğretmenliğinden mezun olan ve Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümünde yüksek lisans öğrencisi olan Samet Önder, babası ile birlikte gittiği ilk maçtan bu yana futbola ilgisinin çok fazla olmasından dolayı bir kitap yazmaya başlamıştı. Samet Önder, futbolun çok eskilere dayanan bir tarihi olmasıyla Kaşgarlı Mahmut’a ait Divan-ı Lügati’t - Türk adlı eserinde “tepük” ismi ile bahsedilen oyunun futbol olduğunu belirtti. Binlerce yıldır futbolun oynanmakta olduğunu ve bu yüzden kitabının ismini “Güzel Oyun Futbol” olarak verdiği çalışmasını yaklaşık 2 yılın sonunda Fatih Terim’den Arthur Zico’ya, Sergen Yalçın’dan Carlos Alberto Parreira’ya tam 52 önemli futbol insanının yer aldığı kitap yayınlandı. Futbol yorumlarının bulunduğu, bu yönüyle futbol kitapları içerisinde bir ilk niteliği taşıyan ve teknik direktörlerin sistem analizlerini, önemli maçların perde arkasında yer alan taktiksel detayları, maç içerisinde yapılan hamleleri ele alarak hem futbolun mutfağını ustaların dilinden okuyuculara sunarken hem de kıymetli futbol anılarıyla oluşan bir eser niteliği taşıyor.

“Türkiye’nin dört bir yanına seyahat ederek teknik direktörlerimiz ile görüştüm”

Kitabın yazarı Samet Önder; “Tüm dünyanın tesirini en derinden hissettiği zorlu salgın süreci içerisinde Türk yazın tarihine bir eser bırakmak istedim. Birçok şeyin sekteye uğradığı, hayatımızdaki pek çok şeyin değişime uğradığı bir dönemde tüm dünyada futbolun oynanma ihtimali daima tartışıldı. Ama o hiç sekteye uğramadı. Futbol kökleri çok eskiye dayanan önemli bir olgu. Onu yalnızca bir spor ya da oyun olarak algılamamak gerekir. Sonucunda hüzün dahi ortaya çıkarsa bir aidiyet oluşturan, paydaşlarının kolektif bir bilinç ile içerisinde karşılıksız sevgi ortaya koyduğu muazzam bir güç. Dolayısıyla böylesine sevilen ve hissedilen bir spora ait kıymetli teknik direktörlerimizin, spor insanlarının görüşlerini ifade ettikleri bir yazılı eser ortaya koymak istedim. Uzun bir tasarı sürecinin ardından uygulamaya geçerek teknik direktörlerimize tek tek ulaşmaya çalıştım. Tabi aslında futbol sektörünün içerisinden bir birey olmadığım için bu aşama zorlandığım bölüm oldu. Beni hiç tanımayan insanlara ‘Merhaba ben Samet, bir kitap yazmak istiyorum’ cümlesiyle ilk iletişim yolunu açtım. Salgın sürecinin başından itibaren birçoğunu uzaktan internet aracılığıyla görüşmeler ile gerçekleştirdim. Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanına seyahat ederek yine kıymetli teknik direktörlerimiz ile görüştüm” dedi.

“Tam 11 yabancı teknik direktörümüze çabalarımız sonucunda ulaşmış olduk”

52 farklı futbol insanı ile tek tek görüştüğünü ve zorluklar yaşadığını aktaran yazar Önder; “Aslında içerisindeki tüm paydaşların fedakarlıkları ile oluşturulan bir kitap oldu. Teknik direktörlerimiz bu yoğun dönem içerisinde zamanlarını fazlasıyla ayırdılar. Bizler çok ciddi çabalar gösterdik. Yabancı teknik direktörlerimize ulaşmak için yüzlerce kez Portekizce, İngilizce, Boşnakça, İtalyanca, Almanca mailler attık. Kendisine ulaşamadığımız teknik direktör hocalarımızın kiminin bir arkadaşına, kiminin ailesinden bir üyesine ulaşarak ifade ettik. Bu yönüyle çok büyük bir çaba harcadığımızı belirtmek istiyorum. Tam 11 yabancı teknik direktörümüze aylar süren iletişim çabalarımız sonucunda ulaşmış olduk. Carlos Alberto Parreira, tarihin en çok dünya kupası şampiyonası görmüş teknik direktörüdür. Öylesine canı gönülde istediğimizi görünce kolundan geçirmiş olduğu ameliyat sonrasında alçılı bir vaziyette dahi olsa bizimle görüşmeyi kabul etti. Tabi bu bizim için inanılmaz bir onur. Sıfırdan istediğimiz şeyi başarmış olmanın hazzı inanılmaz bir gurur. Ülkemizde de kitabımız içerisinde hiç birbirinden ayıramayacağımız çok kıymetli antrenörlerimiz ile yaptığım söyleşilerde daima büyük bir heyecan hissettim. Kitabın giriş bölümünde şu cümleleri ifade etmiştim, ‘Top bulamayınca şişenin içerisine taş doldurup yaptığım maçların hatırı var üzerimde. Fatih Hoca’nın Kopenhag’da ‘Netice ne olursa olsun siz benim gönlümde hep şampiyonsunuz,’ sözlerinin tesiri var. Sırtımdan çıkarmadığım dört numaralı formanın yükü, mahalle maçlarında arkadaşlarımla içtiğim suyun kıymeti var.’ Güzel Oyun Futbol bu heyecanın ve karşılıksız sevginin ürünüdür” diye konuştu.